Wi-Fi, verileri havadan radyo dalgaları aracılığıyla iletir. Bu dalgaların kullanabileceği "yollar" veya "şeritler" olarak düşünebileceğimiz alanlara kanal genişliği denir. Kanal genişliği, bir Wi-Fi sinyalinin ne kadar veri taşıyabileceğini belirler. Temel olarak 20 MHz, 40 MHz, 80 MHz ve 160 MHz gibi değerler kullanılır. Daha yüksek bir kanal genişliği, teorik olarak daha fazla veri taşıma kapasitesi ve dolayısıyla daha yüksek hız anlamına gelir.

2.4 GHz bandı, daha geniş bir kapsama alanı sunsa da, genellikle kalabalık bir frekans bandıdır. Mikrodalga fırınlar, Bluetooth cihazları ve komşu Wi-Fi ağları gibi birçok cihaz bu bantta çalışır. 40 MHz kanal genişliği, 2.4 GHz bandında daha yüksek veri aktarım hızları sunabilirken, beraberinde bazı sorunları da getirebilir. Özellikle apartman daireleri veya yoğun ofis ortamları gibi yerlerde, 40 MHz kullanmak sinyal çakışmalarına (interference) ve komşu ağlarla girişim sorunlarına yol açabilir. Bu durum, genel Wi-Fi performansını düşürerek bağlantı kopukluklarına ve hız kayıplarına neden olabilir. Çoğu 802.11n standardındaki cihaz, 2.4 GHz bandında 40 MHz kullanma yeteneğine sahiptir.

5 GHz bandı, 2.4 GHz'e göre çok daha fazla kanal ve daha az girişim riski sunar. Bu bantta 40 MHz kullanımı, genellikle 2.4 GHz'e göre daha stabil ve hızlı bir bağlantı sağlar. 5 GHz bandında sadece 40 MHz değil, aynı zamanda 80 MHz ve 160 MHz gibi daha geniş kanal genişlikleri de mevcuttur. 802.11ac ve 802.11ax (Wi-Fi 6) standartları, bu geniş kanal seçeneklerini kullanarak çok daha yüksek hızlara ulaşabilir. Ancak 5 GHz bandının dezavantajı, duvarlar ve diğer engeller karşısında 2.4 GHz'e göre daha zayıf sinyal penetrasyonu ve dolayısıyla daha kısa kapsama alanı sunmasıdır.

Hangi kanal genişliğini seçeceğiniz, bulunduğunuz ortama ve beklentilerinize göre değişiklik gösterir. Eğer yoğun bir kablosuz ağ ortamındaysanız ve 2.4 GHz bandını kullanıyorsanız, 20 MHz kanal genişliği genellikle daha kararlı bir bağlantı sunar. Bu, daha yavaş bir maksimum hız anlamına gelse de, sinyal çakışmalarını azaltarak daha tutarlı bir deneyim sağlayabilir. Ancak, daha az kalabalık bir ortamda veya 5 GHz bandını kullanıyorsanız, 40 MHz veya daha yüksek kanal genişliklerini seçmek daha iyi performans elde etmenizi sağlayabilir. Yüksek hız gerektiren uygulamalar (oyun, video akışı) için 5 GHz bandında 40 MHz veya üstü ideal olabilir.

Kablosuz ağınızın performansını değerlendirirken, sadece hıza değil, aynı zamanda bağlantı kararlılığına da dikkat etmek önemlidir. Örneğin, internet gecikme hızı kaç olmalı sorusunun cevabı, ping değerinizin düşüklüğü ile de alakalıdır ve bu, kararlı bir kanal genişliği seçimiyle sağlanabilir. Deneme yanılma yöntemiyle modeminizin kablosuz ayarları bölümünden farklı kanal genişliklerini test ederek, sizin için en uygun olanı bulabilirsiniz.

Kanal genişliği seçimi önemli olsa da, Wi-Fi performansını etkileyen tek faktör değildir. Modem/router'ınızın yerleşimi, duvarlar, diğer elektronik cihazlar, aynı anda bağlı olan cihaz sayısı ve hatta modeminizin firmware sürümü gibi birçok faktör bağlantı kalitenizi etkileyebilir. Router'ınızı evinizin merkezi bir noktasına, engellerden uzak bir yere yerleştirmek, sinyal gücünü artırabilir. Ayrıca, güncel Wi-Fi standartlarını (Wi-Fi 5 veya Wi-Fi 6) destekleyen cihazlar kullanmak ve modeminizin yazılımını düzenli olarak güncellemek de performansı artıracaktır. Bazen tüm bu ayarlara rağmen ip adresi alinamadi hatası çözümü gibi temel bağlantı sorunları yaşanabilir; bu gibi durumlarda genel ağ ayarlarınızı kontrol etmek gerekebilir. Kablosuz ağınızın sağlıklı çalışıp çalışmadığını anlamak için düzenli olarak internet hız testi olması gereken değerler ile karşılaştırma yapmanız önemlidir.